Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak tanımlanan, ‘pazarlık usulüyle’ 2 milyar 163 milyon Euro’ya ERG İnşaat’a verilen Ankara-İzmir Süratli Tren ihalesindeki usulsüzlükler gündemden düşmüyor.
İhalede yaşanan usulsüzlükler ve ERG İnşaat’ın 2 milyar 163 milyon EURO’luk ihaleyi almasına karşın, Ulaştırma Bakanlığı’nın kapısını çalıp eksta 1,5 milyar euro yani eski parayla 28 katrilyon daha istemesini tv100 gündeme getirmiş ve buna ‘dur’ denmesi istikametinde davette bulunmuştu.
Olayla ilgili bugün de Cumhuriyet gazetesi muharriri Arif Kızılyalın bir yazı yazdı.
Ankara-Eskişehir-İzmir YHT Çizgisi’nin yaklaşık 3 milyar dolar olan ihalesinin “pazarlık usulüyle” ERG İnşaat’a verildi.
“Açık usulle” yapılması gerektiği belirtilerek, iptal istemiyle dava açılan ihalede, Cumhurbaşkanlığı kredi şartnamesi görmezden gelindi.
Ankara 15. Yönetim Mahkemesi, ihalenin pazarlık yöntemiyle yapılması için “istisna kapsamına” alınabilecek şartlara sahip olduğunu ve hukuka terslik olmadığını Cumhurbaşkanlığı kararını münasebet göstererek iptal talebini reddetti.
Daha sonraki gelişmeler de enteresandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak tanımlanan İzmir-Ankara süratli tren projesinde, kur dalgalanmasını öne sürerek döviz bazında yüzde 65 oranında artırım talep eden ERG firmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “dur” dedi.
Hızlı tren projesine 1,5 milyar euro ek maliyet getirecek olan artırım talebine Cumhurbaşkanlığı onay vermedi.
Bugün de Cumhuriyet gazetesi müellifi Arif Kızılyalın köşesine bu mevzuyu taşıdı. Arif Kızılyalın, “Ankara-İzmir YHT ihalesinin direkt davet yoluyla AKP’ye yakınlığı ile bilinen ERG İnşaat’a nasıl rekor fiyattan (2.3 milyar Avro) verildiği haberini anımsarsınız. Mevzu mahkemelere yansıdığı halde, bir yaptırım uygulanmamış, hatta birileri o süreçte işi aymazlığa vardırıp Avro-dolar paritesinden doğan farkını bile Ulaştırma Bakanlığı’ndan istemişti. Ve ne yazık ki, bu “ballı ihale” merakı, parti devletine dönen Türkiye’nin tüm kurumlarını sarmış durumda.” sözlerini kullandı.